Anna Maria Malkoç’un A Bed of Roses’ı: “Güllük Gülistanlık”

Yusuf Turan Günaydın

Anna Maria Malkoç 1925’te Washington, Spokane’da doğdu. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Washington Üniversitesinde edebiyat ve dil dersleri okurken, 1921’de Sürmene’de doğmuş bir maden mühendisliği öğrencisi ile tanıştı: Selahattin Malkoç.

Evlenmeye karar verdiklerinde Malkoç’un babası oğlunu kararından caydırmak için ciddi girişimlerde bulundu. Fakat sonunda durumu kabullendi. Üçüncü yıl Anna Maria, Selahattin’i ailesiyle tanıştırdı; kendisini çok sevdiler. Tanıştıkları ilk Türk ve ilk Müslümandı.

Türkiye’de Hayat Nasıl?

Selahattin Malkoç tahsili bitince maden mühendisi olarak Türkiye’ye dönecektir: Evlilik vesilesiyle ilk kez Amerika’dan uzak bir ülkeye taşınacak olan Anna Maria sorar: “Türkiye’de hayat nasıl sahiden?” Selahattin bu soru üzerine efkarlı bir biçimde duralar ve soruyu şöyle cevaplar: “Where we’re going, I think life is not a bed of roses.” “Sanırım gittiğimiz yerde hayat güllük gülistanlık değil…” İngilizcede “a bed of roses” deyimi ilk anda “bir gül yatağı” olarak çevrilebilir ama sanırız bu deyim Türkçede böyle ifade edilmez: “Güllük gülistanlık” şeklinde çevrilmelidir. Kitabın adı da Selahattin’in bu cümlesinden alıntıdır.

Anna Maria Hanım, Selahattin’le Amerika dönüşü Şubat 1953’te İstanbul’a iner ve dokuz gün sonra kocasının memleketi olan Sürmene’ye giderler. Sürmene’yi, Karadeniz’i ve Karadeniz Türk kültürüne dair gözlemlerini hatıratının bu kısmında anlatır yazar. Tekrar İstanbul’a dönerler. Selahattin, maden mühendisi olması dolayısıyla görevli olarak Raman’a gider. Oradan gönderdiği ilk mektup 8 Nisan, son mektup ise 13 Ağustos 1953 tarihlidir. Sonra Ankara’dan askerlik için çağrı gelir. Raman’da işe başlayalı altı ay olmuştur. Askerlik dönüşü tekrar Raman, Batman derken 1960 sonlarına kadar sürer bu devre. Ağustos 1962’de Ankara’ya taşınırlar. Anna Maria Hanım burada İngilizce öğretmenliği yapar. Bu arada Hikmet, Cemile, Timur, Kâmuran ve Melike olmak üzere beş çocukları dünyaya gelmiştir.

Ölüm Haberi

Her şey yolunda giderken Selahattin Malkoç’un ölümü Anna Maria Hanım’ı sarsar. Annesine yazdığı 9 Eylül 1963 tarihli bir mektupta “Zagreb’den acı haberler aldık… Selahattin’in gelmesini bekliyorduk ama gelmeyecek asla. Hollanda’dan istediği gibi bir araba aldı ve Yugoslavya’da kaza yaptı. Sanırım kaza yerinde öldü.” (s.217) diyerek kocasının ölüm haberini verir.

Mektup Ankara/Bahçelievler’den yazılmıştır. Orada çok sayıda arkadaşının ve Malkoç ailesinin yanlarında olduğunu, okullara yakın bir eve taşındıklarını, bu yüzden o eğitim yılını orada geçireceklerini bildirir. Ayrıca insanların çok nazik olduklarını, TPAO Genel Müdürü’nün kendisine iş teklif ettiğini ama Ankara’da İngilizce öğretmeni ihtiyacı olduğu için bu teklifi değerlendirmediğini yazar.

Ankara’dan Amerika’daki ailesine yazdığı son mektup 3 Temmuz 1965 tarihlidir. Zaten aynı ay içinde de Amerika’ya döner.

A Bed of Roses, eBookstand Books yayını olarak Amerika’da 2005’te basılmıştır. Fakat yazarın Road to Reading: American Short Stories for Reading Pleasure (Washington, 1979); Easy Plays in English (İstanbul 1985); Old Favorites for All Ages (Washington, 1991) gibi kitapları da vardır.

Bu hatıralar, bir Türk ile evlenip ülkemizde uzunca bir süre yaşamış Amerikalı bir kadının gözlemlerini yansıtması bakımından hayli ilgi çekicidir. Bu bakımdan Türkçeye çevrilmesi iyi olacaktır.

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir