OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Bu Dünya Nasıl Yaşanır?

Ayşe Tuğba Silahtar

“İyilikleri yaymak ve çoğaltmak, kötülükleri ise engellemek ve azaltmak.” misyonu ile yazdığı yeni kitabı Neyi Nasıl Yapmalı?’da Taha Kılınç, günlük hayatımızda kendimize ve arkadaşlarımıza sorduğumuz “Lazım, ama nasıl yapmalı?” sorusuna cevap arıyor. Nasıl okunur, nasıl yazılır, nasıl seyahat edilir ile başlayan kitap; aslında “Nasıl yaşanır?”ın cevabını bulmamıza yardım eder nitelikte.

Yazarın hayatından anekdotlar ile zenginleştirdiği kitabından her yaştan her insanın yararlabileceği aşikar. Örneğin, seyahat etmenin inceliklerini paylaştığı yazısında madde madde nelere dikkat edilebileceğini yazıyor Taha Kılınç. Hem bir seyahatten alabileceğimiz dünyevi kazancı artıracak, bizi yeni bilgi ve anlayışlarla donatacak önerilerde bulunurken bir yandan da bir Müslüman’ın nasıl seyahat etmesi gerektiğinin üzerinde duruyor. Bunu yetişkin bir Müslüman’ın nasıl yapacağını anlatırken, öğrencileri de es geçmiyor, nasihatlerinde onlara da yer veriyor.

Had Bilmek

Peki günlük düsturlarımız? Her gün karşılaştığımız, hayatımızda “Nasıl yapalım?” sorusuna kendi kendine verdiğimiz cevaplarımız? Birçok konuda çeşitli önerileri var Taha Kılınç’ın, ben beni en çok etkileyen iki tanesinden bahsedeceğim sadece, gerisi kitapta diyerek.

Öncelikle, “had bilmek” meselesi. Taha Kılınç diyor ki, “Kur’an ‘had’ kavramını ‘Allah’ın koyduğu sınırlar.’ olarak açıklar bize.” Sınırlarını bilmek, yerini bilmek; günlük insan ilişkilerimizi düzenlerken aslında onu nasıl Allah’ın sınırlarına göre düzenleyeceğimiz, dolayısıyla da nasıl onun istediği gibi yaşayacağımızın da ipucunu verdiğini anlatıyor.

Burada çok güzel bir hatırlatması var yazarın; İslam sadece ibadetlerden ibaret bir din değil, muamelat da aynı derecede önemli. Haddimizi bilirken, bunun da ibadetimiz gibi imanımızın bir parçası olduğunu düşünmek belki de bizim de hareketlerimizi düzenlememize yardımcı olacak.

Vazifeye Talip Olmak

Bugün çok önemli olduğunu düşündüğüm ikinci mesele ise, “vazifeye talip olmak” konusu. Bundan nasıl kaçınılması gerektiğini ayet ve hadislerden kıssalarla açıklayan Kılınç, ona verilmeyen göreve talip olanların aslında nasıl kendilerini belaya bulaştırdığından bahsediyor. Burada kıstas olan durum ise, görevi layıkıyla yapacak olan kişinin yapmasının uygun olması. Tabii bu da uygun olduğumuz, yapabileceğimiz, bize ihtiyaç olan işten kaçmamayı; diğer taraftan da bulunduğumuz iş için bizden daha kalifiye biri olduğunda, yerimizi ona bırakmayı da beraberinde getiriyor. Bu olaya “istihdam hakkı” diyor Taha Kılınç ve bu hakkın sahibinin kim olduğunu soruyor bize. Soruya cevap verebilen için, nasıl davranacağına karar vermek kolay…

Otobüs hatıralarından hayata dair notlara, evlilikten başörtüsüne bir çok konuda “Neden?” ve “Nasıl?” sorularında kalmayıp “Peki biz ne yapmalıyız, nasıl yapmalıyız?” sorusunu deşen bir kitap Neyi Nasıl Yapmalı?. Kitabın iki üç hafta gibi kısa bir sürede ikinci baskıyı yaptığını da hatırlatmak lazım.

Bir kitap için en önemli şey, kapağını kapattığımızda bize yeni sorular sordurmasıdır diye düşünüyorum. Bu kitap bunu fazlasıyla yapıyor

Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?