OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Dergici ve Ciddi Bir Okur Olarak Asım Gültekin

Yusuf Turan Günaydın

Asım Gültekin, belki de okumayı öğrendiği andan itibaren kitap ve dergilerle iç içe olma imkanı bulmuş bir şahsiyettir. Onun okuma serüvenine yakından şahidim. Ağabeylerinden Sefa ve Ömer Faruk Gültekin’le hem ilkokuldan hem de İmam Hatip Lisesinden sınıf arkadaşıyız. Lise sonlara kadar daha çok Taşova’daki Halk Kütüphane- sinden ve tabii Taşova İHL’ nin kütüphanesinden yararlanırdık. Ödev yapmak için gerekli cilt cilt hadis ve tefsir kaynaklarını ise okul kütüphanesin- de bulamazsak meslek dersi hocalarımızın şahsi kütüphanelerinde bulurduk.

Hocalar ve Öğrencileri

Liseyi bitirip de üniversiteyi kazandığımızda okumaya meraklı arkadaş grubumuz içinde bulunan Yusuf Aydın, Mustafa Yılmaz ve Ömer Faruk Gültekin’le birlikte bendeniz Türkiye’nin değişik illerine dağılıvermiştik. Bu arkadaş grubumuzla edebiyat hocamız Recep Seyhan ve meslek dersleri hocalarımızdan İbrahim Uğurlu, -en az lise son sınıflarda iki yıl- yakından ilgilenmişler, bu iki hocamıza belki son sınıfta Yakup Çelik hocamız da katılmıştı. Hafta sonlarında bu üç hocamızdan birinin evinde toplanır, taşrada hiçbir kütüphanede görme imkanına sahip olamayacağımız, çoğu yeni neşredilmiş ilgi çekici kitaplarla tanışır, karşılaşırdık. İşte böyle bir vasatta üniversite öğrencisi olunca artık bulunduğumuz şehirlerden bizzat kendimiz kitaplar almaya başlamıştık. Öğrenci harçlıklarımızla aldığımız bu kitaplar üzerine tatillerde buluştuğumuzda bazen Ömer Faruklarda bazen diğer arkadaşların evlerinde mütalaalar yürütür, görüş alışverişinde bulunur, tartışırdık. Arkadaş olarak birbirimize saygı ve sevgimizi hep korumuş olsak da üniversite okumak için gittiğimiz şehirlerde her birimiz farklı şehirlerde farklı ekollerin içinde bulunmuş ve etkilenmiştik. Bu durum o yıllarda (1983-1984 öğretim yıllarından itibaren) sohbetlerimize de yansıyordu.

Zeka Kıvılcımları

İşte Asım, bu yıllardaki sohbetlerimizin önemli bir şahidiydi. 1984’te daha dokuz yaşlarında bir çocuk olan Asım, sohbetimizi pürdikkat dinlerdi. Ama gözlerinden saçılan zeka kıvılcımlarını fark etmemek de mümkün değildi. Zekası, onu İstanbul’da kurulan Kartal İmam Hatip Lisesi için seçilen öğrencilerin arasına katınca orta 1’den itibaren İstanbul’da okudu. Onu artık, kitapla haşır neşir faal bir delikanlı olarak görmeye başlamıştık.

Taşrada Kitap Fuarı Düzenlemek

Taşova’da mini bir kitap fuarı düzenlemesi Kartal İmam Hatip’teki öğrencilik yıllarında bir yaz tatiline denk gelmiş olmalı. İlçemizin mahalli gazetesine konu olduğunu hatırladığım bu hadisenin kesin tarihi belki bu gazetenin arşivinden tespit edilebilir. Sonra Asım’ın benden sık sık ve üçer dörder kitap birden aldığını ve okuduktan sonra mutlaka iade ettiğini hatırlıyorum. Fakat bu ne kadar sürmüştü tam kestiremiyorum. Şunu biliyorum ki okumayla ilgili bütün fırsatları değerlendirmiştir o.

Dergiler ve Asım Gültekin

Üniversite yıllarında iki yıl boyunca (Şubat 1989 – Kasım 1990) Yeni Taşova mahalli gazetesinin sanat eki olarak çıkardığımız Kültür Edebiyat Dergisi’nin diyebilirim ki en sıkı takipçisi Asım’dı. Sonra Asım üniversiteyi kazandı ve yine İstanbul’a gitti. Bu kez de o bize çıkardığı bir dergiyi getirmeye başladı: Biat Dergisi. Bendeki sayılarından altıncı sayısı “Yıl: 5, Yazbahar 2000” tarihini taşıdığına göre Biat’ın ilk sayısını 1996’da çıkarmaya başlamış olmalıdır. Bu derginin eklerinden Cahit Zarifoğlu kartı halen kütüphanemi süslemeyi sürdürüyor.

Yazının tamamını Okur’un 15. sayısında bulabilirsiniz: bit.ly/3idf6PP

Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?