Erkan Şimşek
Halkbilimi yani folklor (ve hatta Ziya Gökalp’in ifadesiyle halkiyat) coğrafi bir bütünlükte yaşayan halkın ürettiği kültürel değerleri, töreleri, mutfak ürünlerini, sözlü edebiyat geleneğini inceler. Bu ürünler arasındaki farklılıkları, benzerlikleri, süreklilikleri ve etkileşimleri tespit eder. Türkiye’de halk bilimi, 1. Dünya Savaşı yıllarında popülerliğini iyice artıran Türkçü cereyanla bağlantılı olarak ama kişisel ve küçük gayretlerle gündeme gelmiştir. Bilimsel bir disiplin ve akademik bir çalışma alanı olarak yaygınlaşması Cumhuriyet döneminde gerçekleşmiştir.
Folklor denince ilk aklımıza gelen isim ise elbette Pertev Naili Boratav’dır. Bu bilimi Türkiye’de kurumsallaştıran hocaların başında gelen Boratav’la birlikte Fuat Köprülü’yü, İlhan Başgöz’ü, Metin And’ı, Saim Sakaoğlu’nu, halk müziği bağlamında Muzaffer Sarısözen’i, Nida Tüfekçi’yi de sayabiliriz. Bütün bu önemli hocaların yanında merhum Tahir Alangu için de özel bir parantez açmak gerekiyor. Edebiyat okurlarının aynı zamanda Türkçede yazılmış en güzel biyografilerden biri olan Ömer Seyfettin biyografisiyle ve İvo Andriç, Agnon, Aytmatov çevirileriyle tanıdığı Alangu 1915 – 1973 yıllarında yaşamış ve liselerde öğretmenlik yapmıştır.
Ölümünden On Yıl Sonra
Alangu, akademik dünyadan gelmemesine rağmen (belki de bu bir avantajdı. Kim bilir?) çalışkan, araştırmacı ve analitik yönü güçlü bir cumhuriyet öğretmeni olarak hayatını adadığı Türkiye folkloruna büyük eserler kazandırmıştır. Bu eserlerden biri olan Türkiye Folkloru El Kitabı ilk olarak ölümünden 10 yıl sonra 1983’te yayınlanmıştı. Bugün Yapı Kredi Yayınları tarafından yeniden yayınlanan kitabın ikinci edisyonu ilkine göre yaklaşık 3 kat büyümüş durumda. Akademisyen İsmail Görkem’in titiz ve sabır dolu çalışmasıyla (ve Alangu’nun kaleminden çıkmış eserlerle) genişleyen ve adeta yeni bir kitap hüviyetine kavuşan eser, Türkiye folkloru hakkında anlaşılır bir başucu kitabı.
Peki, bu kitap bize, mesela konunun uzmanı olmayan okurlara ne anlatıyor? Evvela kitap 1000 sayfaya yaklaşan cesametiyle Alangu’nun külliyatının önemli bir kısmını içeriyor ve bize Alangu’nun dünyasının derinliği ile ilgili net bir bilgi veriyor. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olan, bu alanda çalışan ve öğretmenlik yapan Alangu’nun folklorla ilgisi de doğal olarak edebiyatla bağlantılı…
Yazının tamamını Okur’un 14. sayısında bulabilirsiniz: https://bit.ly/2CBpiBG