OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Deterministik Olandan Olasılıksal Olana Makinelerin Rönesans’ı: Yapay Zeka

Cüneyt Gönen

Zeka, kodlanabilir mi? Zeka, modellenebilir mi? Zeka, yapaylaştırılabilir mi? Yapaylaştırılmış bir şey hâlâ zeka mıdır? Zekanın bileşenleri nelerdir? Mantıksal ve soyut düşünceyi, zekadan izole edersek elimizde kalan nedir? Verisiz ortamda işleyen sezgisel süreç, dizgesel olanla muadele edilebilir mi? Biyolojik işlem matematiksel bir algoritmaya dönüştürülebilir mi? Epistemolojik bu soruların net bir cevabı yok fakat teknolojik bir muhatabı var: Yapay Zeka (YZ).

Temelleri on iki asır önce Harezmi tarafından atılan ve ilk olarak Dartmouth Konferansı (1956) ile YZ kimliğine kavuşan terminoloji bugün her yerde ve neredeyse her alanda hayatlarımıza nüfuz etmiş durumda: Arabalarda, uçaklarda, gemilerde, telefonlarda, alışveriş merkezlerinde, hastanelerde, bankalarda, fabrikalarda, okullarda, kütüphanelerde, müzelerde…

“Öngörü İnsan Zekasının Temelidir”

Ekonomi formasyonuna sahip ve aynı zamanda yapay zeka girişimlerinin toplandığı CDL’in (Yaratıcı Yıkım Laboratuvarı) kurucusu olan üçlü Ajay Agrawal, Joshua Gans ve Avi Goldfarb, Geleceği Gören Makineler’de, yapay zekanın hayatlarımıza nasıl dahil olduğunu, neler yapabildiklerini, neleri yapıp neleri yapamayacaklarını finansal bir retorikle tartışıyor.

Yazının tamamını Okur’un 13. sayısında bulabilirsiniz: http://bit.ly/3azFXBj

Bu yazıyı paylaş
Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?