OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Edebiyat Mahfilleri Yaşayan Edebiyatın Atardamarıdır

Turgay Anar – Konuşan: Esad Mücahit Eskimez

Edebiyat mahfilleri denince artık aklımıza o eski kıraathaneler, hararetli tartışmalar ve bitmek bilmeyen edebi gündemler gelmese de, edebiyatın var olduğu yerde mahfiller de bir şekilde hayatına devam ediyor. Turgay Anar ile dosyamız bağlamında yeni baskısıyla yayınlanan eseri üzerinden edebiyat mahfillerini, mekanın edebiyatta nereye tekabül ettiğini ve kitap/muhit tarafgirliğini konuştuk.

Ketebe’den genişletilmiş yeni baskıyla çıkan Mekandan Tasan Edebiyat isimli eseriniz elimde. “Mekan edebiyatta nereye tekabül eder?” diyerek başlayalım dilerseniz.

Mekanlar, yaşanılan hayatın hemen her özelliğini, ekonomik, sosyal, siyasal ve edebi gelişme ve degişmelerini yansıtmakla birlikte bu gelişme ve değişmelere de etki ederler. Mahfilin mekanla olan kopmaz bağı, oradaki toplantıların unutulmaya direnç göstermesini sağlar. Milletlerin geçmişini sembolize eden her tür eser, unutulmayı engelleyen başka bir bağın oluşmasını mümkün kılar. Mahfil de bu anlamda edebiyatın hemen her tür verisini canlı tutan bir “edebiyat hafızasının mekanı” gibi düşünülebilir.

“Her bellek tekniğinin ilk aracı mekanlaştırmadır.” diyen Jan Assmann, mekanın hatırlama kültüründe, toplumsal ve kültürel pekiştirme tekniklerinde başrolde oldugunu belirtir. Mahfilin edebiyat hafızasının mekanı olması, onun da
edebiyat hafızasında başrole alınmasını gerektirir. Edebiyat mahfillerinin de edebiyatçıların toplanıp bazen mutabakata vardığı bazen de tartışılan konulara önemli şerhler koydukları bir “edebi hafızanın merkezi” olabileceğini iddia edebiliriz.

Edebiyat hafızasını oluşturup bir arada tutan mahfil, tıpkı Pierre Nora’nın geliştirdiği bir kavram olan “hafıza mekanı”
gibi değerlidir. Mahfil, edebiyatın capcanlı olduğu, edebiyat merkezli tartışma, tenkit, tekliflerin yapılabildiği, bu tür etkinlikler sayesinde toplantı yerinin/odağının sürekli diri kalabildiği bir yer ve aynı zamanda yaşayan edebiyatın “atardamarı”dır.

Edebiyat mahfillerini önemli kılan nedir? Ya da bir başka deyişle Türk Edebiyatı’nın gelişiminde kendilerine bir değer atfetmek mümkün müdür?

Mahfiller bir yazar veya şairin edebiyatçı kimliğinin belirginleşmesinde, bu kimliğinin kuruluş ve kurgusunda asla göz ardı edilemeyecek önemdedir. Dolayısıyla mahfil toplantıları, bir “kimlik insası mekanı”dır aynı zamanda. Buralara devam eden şair veya yazar, mahfilin kurucu kişileri, üstatları, sözü geçen insanlarını tanır ve onların yaşadıkları zamana nasıl ve ne düzeyde hitap ettiklerini, kendilerini bir edebi güç veya otorite olarak nasıl ortaya koyduklarını hisseder; onlarla yaptığı sohbetlerle, onlardan öğrendikleriyle bu otoritenin nasıl oluştuğuna bizzat karar verir.

Söyleşinin tamamını Okur’un 15. sayısında bulabilirsiniz: bit.ly/3idf6PP

Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?