|

Gençleşmek İsteyen Tarih Okusun

“Bir Müslüman Nasıl Bakmalı” serisi, farklı konulardaki güncel tartışmalara insani ve İslami bir pencereden bakarak gençlere, yaşanmaya değer bir hayatın ipuçlarını sunuyor. “Bir genç nasıl olmalıdır?” sorusu etrafında sıralanan kitaplar, var oluş ve anlam arayışındaki herkese pozitif katkılar sunmanın derdinde.

Mehmet Erturan

Beyan Yayınları, nitelikli kadrosu ve eserleriyle öteden beri ilgi odağı olmayı başaran ve okurun istifadesine sunduğu seri kitaplarla dikkat çekmeyi sürdüren yayınevlerimizden. 20 kitaplık “Bir Müslüman Nasıl Bakmalı” serisi, 8 kitaplık “88 Soru” serisi, 12 kitaplık “Gençlik” serisi zikredilen çoklu yayınlardan. “Gençler! Tarihinizi Öğrenin, Yoksa Başkaları Tarihlerini Öğretirler!” başlıklı kitap, gençlik serisinin ikinci eseri. Seri, farklı konulardaki güncel tartışmalara insani ve İslami bir pencereden bakarak gençlere, yaşanmaya değer bir hayatın ipuçlarını sunuyor. “Bir genç nasıl olmalıdır?” sorusu etrafında sıralanan kitaplar, var oluş ve anlam arayışındaki herkese pozitif katkılar sunmanın derdinde.

Seri Editörlüğünü Doç. Dr. Mehmet Münir Dedeoğlu’nun yaptığı serinin yazar kadrosunda Mustafa Karaşahin, Neva Tezcan Topuz, Hüseyin Kerim Ece, Sema Karakurt, Mustafa Balcı, Bayram Karaçor, Adem Dere, Kadir Canatan gibi isimler var.

Eserin Amacı

Gençlerin zihninde soruna dönüşen “dünyaya nasıl bakılması” ve “hangi değerlerin peşinden gidilmesi” gibi temel sorular, zikredilen kitaplarda kısa ve öz, okuması kolay, akıcı ve anlaşılır bir dille vurgulanıyor. Eser boyunca fanatik ve dogmatik bir anlayışla hareket edilmediği, konuya dair alternatiflerin mutlaklaştırılmadığı, propaganda dilinden uzak durulup hakikat arayışının evrensel yanlarının telkin edildiği açıklanıyor. Gençleri “düşündürmek ve araştırmaya sevk etmek” seriye emek verenlerin amaçları arasında. Harf eksiklikleri, imla, noktalama, klavye hataları, mutfak ekibinin görmezden gelinebilecek küçük kusurlarından.

Takdim’i saymazsak dokuz başlıktan oluşan kitabın “İçindekiler” kısmı şöyle: Tarihi Anlamak, Gönül Coğrafyamız, Dârüsselâm/Barış Diyarı Kudüs, Maymayti, Andalucia, Aliya, Darwin’in Kabusu’ndan Filipinler’e, Anadolu, Vakıf Medeniyeti. Birkaç tanesi hariç diğer başlıklar tanıdık gelebilir. Hatta bazıları hakkında ezber düzeyine varan malumat sahibi de olabilirsiniz. Şu an kaç yaşında olduğunuzu hatırlayın ve başlıklarda sıralanan gündemlere dair birikiminizi oluşturmaya lise yıllarında başladığınızı hayal edin. Bunu yapmak, eseri daha iyi tartmamızı ve hedef kitlesini dikkate alarak kitaba yaklaşmamızı sağlayacak.

İradeyi Mümkün Kılmaya Vesile

Aliya’yı ve bilgeliğini tanıyan, Bosna’da yaşananları unutmayan, Kudüs’ün ve orada yaşananların ne demek olduğunun farkına varan, Müslümanların yüzyıllar süren Endülüs tecrübesinden bir yandan ilham alan diğer yandan dersler çıkaran, “Darwin’in Kabusu” belgeseliyle Batı’nın ikiyüzlülüğüne yakından ve delilleriyle tanıklık eden, vakıf anlayışıyla özlenen bir medeniyetin nasıl kurulduğunu takip eden, büyüklerin bile ilk kez duyacağı Maymayti ile Anadolu’nun irtibatını kavrayan, bütün bu meseleleri kendine dert edinen bir gençlik düşünebiliyor musunuz? Kitap, bu iradeyi mümkün kılmakta vesile vazifesi görüyor.

Her vesileyle öğrenciler düşünmeye ve bu yolla bir anlama çabasına teşvik ediliyor. Düşünmek, anlamaya açılan en büyük kapılardan biri. Anlamak ise manevi bir fetih gibi.

Anlamak Fethetmektir

“İçindekiler” kısmında sıralanan konular, bir sınıfta öğrencilerle soru cevap şeklinde tartışılıp irdeleniyor. Sayfalarda sadece tarih öğretmeni olan yazarın değil, öğrencilerin duygu, düşünce ve anlayışlarına da yer veriliyor. Yaşanan diyaloglar sıklıkla paylaşılıyor. Her vesileyle öğrenciler düşünmeye ve bu yolla bir anlama çabasına teşvik ediliyor. Düşünmek, anlamaya açılan en büyük kapılardan biri. Anlamak ise manevi bir fetih gibi.

Yanlış bazı genellemelere dikkat çekilirken hamasi tavır ve anlatımlardan da özellikle uzak duruluyor. Bir yandan da tarih yazıcılığının ve tarih değerlendirmesinin uzmanlık gerektiren bir konu olduğu hatırlatılıyor. Bir bilinç inşa etmede tarih eğitiminin vazgeçilmez olduğunun altı çiziliyor. Bireyciliğe götüren yaklaşımlar, nedenleriyle reddediliyor. Dersi aşan konular “şimdilik” diyerek daha uygun zamanlara bırakılıyor.

Okudukça kendinizi sınıftaki misafir öğrenci gibi hissediyorsunuz. İbret, örnek ve tecrübelerle dolu bir hazine demek olan tarihin, neden ve nasıl bir ihtiyaca karşılık geldiği, hayatın tam içinden seçilen tablolarla, anılarla ve hikayelerle betimleniyor. Araştırma, inceleme, fikir, yorum türünde diyebileceğimiz metinler yok kitapta. Denemelerin yer aldığı bir günlüğe benzetebiliriz.

Her Genç Bir Yarındır

Serinin diğer kitaplarıyla birlikte halkalar kurarak rahatlıkla müzakere edilebilecek olan eser, meraklı ve ilgili gençlere ulaşıp onlara bir hafıza ve bilinç aktarımında bulunmak için değerlendirilmeye müsait. 139 sayfalık çalışmanın en büyük avantajlarından biri de tek oturuşta, bir-iki saatte bitirebileceğiniz bir kitap olması. Yoğun ve üst düzey tartışmalara, anlaşılması güç bahislere yaslanmadığı için zihninizi yormuyor. Sayfalara ayrılan zaman, sevdiğiniz işi yaparken nasıl geçtiğini anlamadığınız bir hızda akıp gidebiliyor. Bunlar, “tarih” denilince sıkılanların endişelerini bir kenara bırakabileceği anlamına geliyor.

Eserin dilini ve başlıkların birbiriyle olan irtibatını, konular başka olsa da bağlamın sabit kalıp örgünün kopmadığını dikkate alırsak kitapta hikayeci bir anlatımdan da bahsedebiliriz. Kitapta bir “son söz” veya “sonuç” bölümü yok. Takdim hakkı, seri editörüne verildiği için yazardan, toparlayıcı bir son istenebilirdi.

Yazının tamamını Okur’un 29. sayısında bulabilirsiniz: https://www.okurdergisi.com/okuru-nerede-bulabilirsiniz/

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir