OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Gerçekçi Bir Kurgudan Daha Fazlası: T. Singer

Büşra Tümkaya

Bu kitabı güncel psikolojik vakaların işlendiği romanlardan ayrı tutun. Çünkü televizyon dizisi çekilse kesinlikle izlenmez. İskandinavya kültürünün, gerçekçi bir kurgudan daha fazlasını isteme arayışını Solstad’ın bu eserinde daha iyi gördüm.

Singer sıradan biri. Fakat o kadar sıradan ki bu onu sıra dışı yapıyor. Çocukluğunda yaşadığı bir anı hatırladıkça günlük hayatta sıkıntı çekiyor. Aslında gerçekten önemsiz gibi görünen bu olaya Singer’ın nasıl anlamlar yüklediğini yazar sayfalarca anlatmış. Ben de üstüme düşeni yapıp Singer’ın çetrefilli bir ağaç dalı gibi uzayan düşünce silsilesini kabullendim.

Yazar kitabı hakkında “daha okur dostu demesek bile, daha neşeli bir kitap olsaydı…” diyerek okurunu bazı eşiklerden atlatmak istediğini itiraf ediyor. Açıkçası bu cümleyi 208 sayfalık kitabın 94. sayfasında yani somut hareketin yeni yeni başladığı sayfalarda görünce bir müddet güldüm. Çünkü yazar okuyucuyu ne ile sınadığını gayet iyi biliyordu.

Rutinin Güvenli Alanı

Singer’ın en belirgin özelliği “utanma” duygusu. Karakterimiz nevrotik bir kişiliğe sahip. İnsanların dikkatini çekmekten, onların aklında kalıcı hale gelmekten imtina ediyor. Fakat buna rağmen sosyal bir insan. Çünkü ne yapılması gerekiyorsa onu yaparak ve söyleyerek yumuşak bir varoluş taktiği yakalamış. Bu konuda en ince detaylara dikkat ederek görünmezliğe ulaşmaya çalışıyor.

Bir diğer özelliği ise rutinin güvenli alanında kalmak. Hayatında yaptığı değişikliklerin adımları o ideal rutine ulaşmak için atılıyor.

Dag Solstad, romanın içinde böyle birinin başkişi olmasını anlaşılmaz bulabileceğimizi söylüyor. Fakat gerçekleştirmek istediği şeyin tam da bu anlaşılmazlık olduğunu itiraf ediyor. Solstad, sanki okuru da içine kattığı bir deney yapıyor.

Solstad’ın bu garip deneyi Singer’ın nevi şahsına münhasır olsa da evrensel bir tarafı var. Hayatı bu şekilde geçen ya da hayatının bir bölümünde “Singer”leşen insanları fark etmeye başlıyorum ve düşünüyorum; duygularım beni ne kadar “Singer”leştiriyor? 

Tuhaf Romanlar Yazarı 

Solstad seksenli yıllardan bu yana Norveç’in yaşayan en iyi yazarı olarak takdim edilmiş. Eserleri hem biçimsel açıdan hem de içerdiği konular bakımından her zaman eleştiri almış. Politik, ironik ve mizahi bir dili var. 

Solstad’ın kitabını Japoncaya çeviren Haruki Murakami, “Çok tuhaf romanlar yazan Dag Solstad benim en sevdiğim yazarlardandır.” diyor. Tanıtım bülteninde gördüğüm bu referans beni meraklandırmaya yetti. Yazar ülkemizde ilk olarak Mahcubiyet ve Haysiyet kitabıyla beğeni kazanmıştı. Lise Öğretmeni Pedersen’in Ülkemize Musallat Olan Büyük Siyasi Uyanışa Dair Anlatısı kitabıyla iddiasını devam ettirdi. T. Singer, okuyucular tarafından heyecanla bekleniyordu ve Jaguar Yayınları 2021 Mart ayında Solstad okuyucularını sevindirdi. 

Singer’ı Unutmak Artık Mümkün Değil 

Kitabı bitirdiğimde biraz buruk ve keyifsizdim. Singer’e onun kendine üzüldüğünden daha çok üzülmüş olabilirim. Yazarın kaleminin gücü de buradan geliyor sanırım. Okuru anlaşılmazlığın düğümlerinde gezdiriyor ve sonunda onu da bu yumağa dahil ediyor. Kitap bitiyor ama yumak bütün karmaşasıyla avucunuzda kalıyor. 

Zihinlerde kalıcı hale gelmek istemeyen Singer’e, en büyük kötülüğü bu kitabı yazarak Solstad yapmış oldu. Çünkü artık Singer’ı unutmak mümkün olmayacak.

Bu yazıyı paylaş
Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?