Güray Süngü’nün Yazı Serüveninde 13. Kitap 22. Yıl
Abdullah Harmancı
Güray Süngü ismine ilk defa Hece Dergisi’nde rastlamıştım. Dergi 1997’den itibaren yayınlanmaya başladığına göre ve Güray’ın ilk öyküsü Aralık 1998 tarihli sayıda çıktığına göre 22 sene olmuş. Hece’deki öykülerini çok beğeniyorum, Güray Süngü ismine karşı bende bir merak uyanıyor. Kendisine e-posta gönderdim. Söyleşi yapmak istedim. Ben Güray Süngü’yü yaşlı başlı biri sanıyordum. Meğer benden küçükmüş. O günlerde Aksaray’da öğretmenim. E-posta üzerinden yazışmaya başladık ve sanırım 2001 senesinde Hece’de kendisiyle yaptığım söyleşi yayınlandı. İşin ilginç tarafı, uzaktan uzağa tanışıklık böyle başlamış olmasına rağmen, “ruberu” ilk görüşme ne zaman oldu, anımsamıyorum.
2020 yılı Güray’ın yazı serüveninde 22. seneye tekabül ediyor. Bu süreçte sekizi roman olmak üzere on üç kitap yayınladı. Geri kalan beş kitap ise öykü. Eğer ilk eserinin çıktığı 2006’dan hesaplarsak neredeyse her sene bir kitap neşretmiş. Bu arada ilk öykü kitabı olan Deli Gömleği (2011) benim yukarıda sözünü ettiğim Hece’nin ilk senelerinde çıkan öyküler değil. Bir başka deyişle, Güray yayınladığı ilk öykülerini atlayıp adeta ikinci öykü kitabını oluşturması gereken öykülerini Deli Gömleği’ne almış. Bunun bir “estetik sıçrama”nın sonucu olduğunu düşünüyorum. O estetik sıçramanın gücü Deli Gömleği’nden anlaşılabilir. Halbuki o ilk metinler de edebiyat çevrelerinin dikkatini çekmiş metinlerdi.
“Şiirsel Olmuş”
Yazarın beşinci öykü kitabı Sayıklar Bir Dilde (Ketebe, 2020), ilk dört öykü kitabına göre farklı bir özellik taşıyor. Kitaptaki her bir metin bir şairin mısraı veya şiir bölümünden hareketle yazılmış. Peki bu metinlerin türleri hakkında ne söyleyebiliriz? Kitabın arka kapağında geçen “…elinizde tuttuğunuz kitabı hangi başlığın altına koyacağız; şiir mi, öykü mü?” ifadeleri Sayıklar Bir Dilde’nin türü hakkında bize bir çıkış noktası tayin edebilir.
Yazının tamamını Okur’un 13. sayısında bulabilirsiniz: http://bit.ly/3azFXBj