OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Huzur’u Okumak İçin Kılavuz: Huzur Atlası

İsmail Güleç

Turgay Anar, büyük beğeni ile okuduğum ve istifade ettiğim bir kitaba imzasını atmış. Daha önce Edebiyat Mahfilleri ve Sonsuzluğun Yüzleri: İkinci Yeni Şiirinde Görsel Sanatlar isimli çalışmalarını da okumuş ve beğenmiştim. “Ahmed Hamdi Tanpınar’ın Huzur Romanını Okuma Kılavuzu” alt başlıklı Huzur Atlası isimli eserini de beğenerek okuduğumu ifade edeyim.

400 Maddelik Sözlük

Kitapta, roman kahramanlarının yanı sıra edebiyat terimleri, romanda geçen eşya ve nesneler; kültür, güzel sanatlar, ekonomi, sosyoloji, psikoloji, felsefe, musiki ile ilgili kavram ve kişiler hakkında bilginin verildiği ve romanla ilişkisinin açıklandığı 400’den fazla maddenin yer aldığı bir sözlük. Bu maddeleri, Huzur gibi derin anlamları ve göndermeleri olan bir romanı okumak için bilmemiz gereken bilgiler şeklinde kısaca özetleyebiliriz.

Huzur Atlası’nda neyi beğendiğimizi düşünebilirsiniz. Hemen sıralayayım:

Her şeyden önce dilini ve üslubunu beğendim. Ben özellikle edebiyatçı akademisyenlerin çalışmalarında ilk olarak Türkçesinin ve ifadesinin okunacak kadar güzel ve doğru olmasını arar ve beklerim. Ahmed Hamdi çalışıldığı için olsa gerek, Turgay Anar’ın cümleleri de adeta bir taş duvar gibi ağır ve sağlam. Herhangi bir kelimeyi yerinden bile oynatamıyorsunuz. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü eski hocalarının üslubunu görüyoruz Huzur Atlası’nda. Huzur Atlası’nı okumak Huzur okumak gibi neredeyse. Kanaatimce yazarın ilk başarısı bu.

Bu kitapta beğendiğim ikinci husus, çalışmaların skor olarak değerlendirildiği, içeriğin ikinci plana atıldığı, birkaç aylık çalışmalarla yayınların yapıldığı akademi dünyasında örneğini sık görmediğimiz, uzun süren ve yoğun emek isteyen bir çalışma olması. Turgay Anar’ın öğrenciliğinden beri bildiği ve okuduğu Ahmet Hamdi’nin Huzur’unu, birkaç yıllık yoğun bir çalışma sonucu ortaya çıkarması. Yoğun emek verilen ve üzerinde uzun süre çalışılan eserlerin değeri hiç şüphesiz farklı oluyor. Bu eseri değerli kılan diğer özelliği de bu.

Entelektüel Profesör

Çalışmayı değerli kılan bir diğer husus Ahmet Hamdi’nin entelektüel birikimi ve ilgi dünyasını gözlerimizin önüne sermesi. Günümüzde eksikliğini fazlasıyla hissettiğimiz “entelektüel profesör” tipinin tipik bir örneği olan Ahmet Hamdi’yi okumak ve anlamak okurun tek başına altından kalkacağı bir şey değil. Turgay Anar da kitabı hazırlarken birçok uzmana başvurmuş, onların bilgisinden istifade etmiş. Vefa örneği göstererek de ön sözünde teşekkür etmiş.

Ne zaman başlanıp bitirilemeyen romanlar denilse akla ilk gelenlerden birinin Huzur olduğu söylenir. Bu atlas aslında Huzur’un neden zor bir roman olduğunu da açıklıyor. Sayıları 400’ü aşan maddelerde verilen bilgileri, günümüz sıradan okurunun ve öğrencilerin bilmesi pek mümkün görünmüyordu. O yüzden aşinası olmadığı isim, nesne ve kavramları okumak ve anlamak okura zor geliyor ve romanı bitirmeden bırakmasına neden oluyordu. Bu kitap bu mazereti de ortadan kaldırıyor. Artık anlamadım diye bir mazeret ileri sürülerek kitap bırakılamayacak.

Bu kitabın bir iddiası var. Anar, kitabının Türk edebiyatında bir ilk olduğunu ve bir başka örneği bulunmadığını söylüyor. Eğer öyleyse bundan sonra diğer romanlar için benzer çalışmaların yapılacağını da düşünebiliriz. Ancak çalışacak olanların küçük bir sorunları olacak. Turgay Anar çıtayı o kadar yükseğe koymuş ki çalışmayı düşünenlerin bunu göz önünde bulundurmaları ve çıtayı düşürmemeleri gerekiyor.

Kitabın sonunda akademik kitaplarda mutlaka olması gereken dizin var. Ancak bu tür çalışmalarda genel dizin yanında konu dizini de olabilirdi. Dizin konularına göre coğrafi adlar, yerli ve yabancı özel isimler, tarihi şehirler, efsanevi karakterler, edebi eserler, güzel sanatlar, felsefi kavramlar ve benzeri kavramların listesi verilerek Huzur’un dünyası daha net bir şekilde ortaya konulabilirdi.

Kitabın güzel tarafı resimli ve renkli olması. Keşke tüm maddeler için fotoğraf bulunup konulsa ve ebatı büyütülse idi, inanın bambaşka bir kitap olurdu. Atlasların boyutlarının da genellikle normal kitaplardan büyük olduğunu düşündüğümüzde özel baskı da olsa böyle bir baskının hazırlanması yayınevi için de prestij olacaktır. Bu arada roman kahramanları ile efsanevi şahsiyet ve varlıkların resimlerinin olmadığını söyleyebiliriz. Bu sorun bir illüstratör vasıtası ile aşılabilir. Hatta bu kitaba değer katıp farklılaştırır ve özelleştirir.

Huzur Dersleri

Bu kitaptan sonra “Huzur dersleri” adıyla, sarayda sultanın katıldığı dersleri de çağrıştıracak şekilde, dersler ve seminerler düzenlenebilir. İlgili öğrencilerden oluşturulacak gruplarla birlikte, Huzur romanı okunmasında bu kitap yol arkadaşlığı yapabilir. Ben edebiyat öğretmeni olsam, ilgili öğrencilerden bir grup kurar, onlara her hafta bir bölümü okumalarını isterdim. Buluşma saatinde de okunulan bölümde anlatılan olaylar başta olmak üzere geçen özel isimleri, Atlas’ın yardımı ile açıklar, sonra tekrar okumalarını isterdim. Bu şekilde okunacak bir Huzur ile, öğrenci dört sene boyunca alamayacağı edebiyat zevkini ve kültürünü alacak, diğer eserleri okumak için kimseye ihtiyaç duymayacak donanıma erişecektir.

Hemen itiraz etmeyin, müfredat izin vermiyor, öğrenci anlamaz diye. Müfredat da izin verir, zaman da öğrenci de bulunur. İhtiyacımız olan iyi edebiyat öğretmenleri. Zahmetli bir iş olmasının yanında Huzur’un öğretmenleri de huzursuz edebileceği ihtimalini de düşünmeden edemiyorum.

Turgay Anar’ı bir kez daha tebrik ediyor, eserinin hak ettiği ilgiyi görmesini diliyorum.

Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?