OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Kaybettiklerimizi Bulmak İsteyenlere Rehber

İsmail Güleç

Sadettin Ökten ve Kemal Sayar hocaları bilmeyeniniz olsa da isimlerini duymayanınız yoktur sanırım. Bu iki değerli hocamızın radyoda yaptıkları programın deşifre edilip gözden geçirilmesi ile Dünyaya Geldim Gitmeye başlıklı bir kitap ortaya çıkmış. İyi ki de çıkmış. Bu sayede ne okusam diye sorup duranların mecburen çalışmadığımız ve evde kaldığımız şu günlerde okuyacağı en güzel birkaç kitaptan biri meydana gelmiş.

Bu kadar önemsediğimi söylediğime göre neden değerli bulduğumu da açıklamalıyım.

Kitapta, devamlı şikayetçi olduğumuz konular, kaybettiğimiz değerler o kadar açık ve samimi bir şekilde ele alınıyor ki; bizler de düşünmekten, kendimize ve yaptıklarımıza bakmaktan, çevreyi ve doğayı seyretmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Boş boş oturduğumuz bu günlerde kendimizi, çevremizle olan ilişkimizi, hayatımızı, yaşam biçimimizi ele almak, değerlendirmek, nerelerde hata yaptığımızı fark etmek için bu kitap güzel bir fırsat ve imkan. Bu birincisi.

Yaşamak Ama Ne İçin?

İkincisi ise bize neredeyse Müslüman olduğumuz için utanmamız gerektiğini söyleyenlerin iyice azdığı ve her olumsuz olayda Müslümanların suçlandığı şu devirde Müslüman olmanın ne büyük bir nimet olduğunu bizlere göstermesi. İmbikten, haddeden süzülmüş ince Müslümanların yaşadığı Müslümanlığı öğrendikçe neden öyle olmadığımız için hayıflanacak, onlar gibi olmaya çalışacağız.

Sadettin Ökten’in çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği İstanbul’dan ve o devirlerin büyüklerinden anlattığı anekdotların yanı sıra Mahir İz, Fethi Gemuhluoğlu ve Nurettin Topçu gibi imanları, ahlakları ve gayretlerinin yanı sıra anlattıkları gibi yaşayan bu muhteremleri yakından tanıma fırsatı buluyoruz.

İz, Topçu ve Gemuhluoğlu’nun müşterek vasıfları; hayatlarını ellerindeki her türlü imkanı, imkansızlık hallerinde bile, rıza-ı İlahi’yi kazanmak için sarf etmek gibi asil bir ideal uğruna yaşamaları, üzerinde yaşadığımız toprakların bize yüklediği emanetin ve sorumluğun farkında olmaları, bunun için de çevresindekilere hep rehber, yol gösterici, kandil olmaları ve böylece her türlü anlam ve değerden arındırılmış boş hayatlara anlam katmaları ve yaşamak için bir gaye, bir hedef göstermeleridir…

Yazının tamamını Okur’un 14. sayısında bulabilirsiniz: https://bit.ly/2CBpiBG

Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?