OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

King’in Ilk Eseri Yeniden Türkçede

Sinan Özgenç 

Stephen King’in Türkçeye Şeffaf ismiyle tercüme edilen romanı aslında yeni bir kitap değil. İlk olarak 1987 yılında yayınlanmış. Orijinal ismi ise The Tommyknockers yani “Kapıya Vuran Tommyler.” Orijinal isim, Stephen King’in çocukluğundan hatırladığı bir tekerlemenin çağrışımlarından doğmuş. “Kapıya Vuran Tommyler” ifadesi daha çok yer altında mahsur kalan madencilerin, halen yeryüzünde dolaşmakta olan hayaletleriyle ilgili bir halk inanışı olarak kullanılagelmiş.

Çeviri İsim Tartışması

Bu bilgiyi veriyorum çünkü Stephen King’in, yazarken beyninin nasıl çalıştığına dair ipuçları veriyor. Önemli bence. Bunun yanı sıra; mecazi/çağrışımsal düzlemde de olsa romanın temasıyla yakından ilgili. Türkçe çevirisinde olduğu gibi konuyla ilgisi olmayan, bağlamsız bir isimlendirme değil. Kitabı hatmettikten sonra bile çeviride bu isimlendirmenin
neden tercih edildiği anlaşılabilir hale gelmiyor.

Daha çok film çevirilerinden aşina olduğumuz bu durum (eserin orijinal ismi ile çeviri isminin ilintisiz olması) nedense
hiçbir ciddi edebi tartışmaya konu olmamış olsa bile bence yazarlar ve okurları için önemli bir sorun. Çevirmenlerimiz, müellifin eserini olduğu gibi tercüme ederken isim konusuna nasıl bu kadar müdahil olabileceklerini düşünebiliyorlar
anlamış değilim. Sonuçta; başkasının çocuğuna, sırf yeni bir elbise dikiyorsun diye; bu sana çocuğun adını değiştirme hakkı vermez…

İlk Bilimkurgu Eseri

Kitabın içeriğine gelecek olursak: Şeffaf, Stephen King’in ilk bilimkurgu eseri. Bu özelliğiyle ayrı bir önem arz ediyor. Haven isimli kurgusal bir kasabada, yaşlı köpeği Peter’la yaşayan Roberta Anderson isimli kadın yazarın, bir gün; ormanda dolaşırken ayağı arazi üzerindeki bir çıkıntıya takılır. Bu çıkıntının ne olduğunu merak eden Roberta, çevresini kazarak ne olduğunu anlamaya çalışır. King’in de daha romanın başında “Bir nal uğruna bir krallık yok oldu.” deyişiyle vurguladığı gibi bu önemsiz görünen rastlantı, aslında; sonrasında yaşanan olağanüstü olayların başlangıç noktasıdır.

Roberta kazdıkça; çıkıntının gerisindeki obje de çevresindeki çukur da giderek genişlemektedir. Normal şartlar altında
en fazla bir iki saat sürmesi gereken bu merak ve buna bağlı olarak gelişen çaba, günler hatta haftalar sürer. Çünkü Roberta’nın merakı aslında sadece kendisinden kaynaklanan içsel bir güdünün eseri değildir. Çıkıntıyı oluşturan nesnenin gövdesi açığa çıktıkça gerek Roberta gerekse de ihtiyar köpeği üzerinde ilginç değişimler meydana gelmektedir. Zaten bir süre sonra Haven kasabasının diğer sakinleri de bir şekilde bu esrarengiz kazıya dahil olurlar. Zira etki artık onları da kapsamaktadır…

Telepati Yeteneği

Başlarda kazıcının; yemeden içmeden kesilerek gece gündüz, durmaksızın; nesnenin çevresini kazmasını sağlayan bu etki; öncelikle Roberta ve köpeği üzerinde hızlı iyileşme, zekada artış, bir süre sonra ise telepati yeteneğinin gelişmesi
gibi sonuçlara sebep olur. Sonrasında ise bu etki halkasına; hemen hemen tüm Haven halkı dahil olur. Artık; hepsi birbirinden daha sıradan, daha vasat görünen hemen her Haven sakini, neredeyse basit çocuk oyuncaklarını bile modifiye
ederek, olağanüstü teknolojiler üretmektedir. Işın silahları, boyutlar arası kapı açan düzenekler, uçan traktörler hatta sahibi kazıda çalışırken telepatik bağlantı sayesinde sahibinin senelerce uğraşarak yazabileceğinden çok daha büyük çap ve kalitede romanlar yazan telepatik daktilo…

Buraya kadar her şey çok güzel görünmesine rağmen romanın akışı içerisinde aslında bütün bu olanların ne kadar kötücül bir arka planı olduğunu da öğreniriz. Bu noktada okuma zevkinizi kaçıracak bir ipucu vermek istemediğimden dolayı daha fazla ayrıntı vermemeyi tercih ediyorum. Ancak dünyanın bir kurtuluşa ihtiyacı olacaktır. Roman kahramanlarının değilse de dünyanın kurtuluşuna vesile olacak kişi ise Roberta’nın zaman zaman birlikte takıldığı, sevgilimsi şair arkadaşı Jim Gardener olacaktır…

“İlk” İlk Baskı

Her ne kadar künyesinde; ilk basımının Altın Kitaplar’dan Eylül 2019’da çıktığı yazıyor olsa da Stephen King’in, Şeffaf
adlı eserinin aslında ilk baskısı yine Altın Kitaplar’dan ama 1988 yılında çıkmış. “İlk” ilk baskı 454 sayfa iken yeni sürüm “ilk basım” ise sıkı durun: tam 822 sayfa! Kitap aradan geçen 31 yılda bayağı serpilip büyümüş yani(!) Bunun neden kaynaklandığı doğrusu ilginç bir tartışma olacak gibi görünüyor. Bununla beraber nihayetinde bir Stephen King eseri olduğu için yazarın ve türün sevenlerinin sıkılmadan, merakla okuyacağına inanıyorum.

Bu yazıyı paylaş
Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?