OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Okur, İyi Kitabı Arayıp Bulur

Söyleşi: Şener Boztaş

Konuşan: Esad Mücahit Eskimez

Yeni yayınevleri her zaman meraklı, heyecanlı ve kaygılı bakışlarla izlenir. Lejand Kitap’ı da 2020 yılında aynı duygularla karşıladık okuyucular olarak. Şimdi ise karşımızda sekiz eser yayınlamış ve kaygıların birçoğunu gidermiş, umut vaat eden bir yayınevi var. Lejand Kitap’ın Genel Yayın Yönetmeni Şener Boztaş ile yayınevininin doğuşunu, politikalarını ve yayımladıkları kitapları konuştuk.

Yayıncılığın -özellikle ekonomik sebeplerle oldukça zorlu zamanlar geçirdiği bir dönemde yayın hayatına başladı Lejand Kitap. Bu bana, başlamak için iyi bir sebebe ihtiyacınız olduğunu düşündürüyor.

Ben gözünü yayıncılığa açmış biriyim. Henüz üniversite öğrencisiyken 1994 yılında dergiciliğe başladım ve o günden sonra tüm ömrüm kitaplarla, dergilerle, metinlerle geçti. 2020’nin Mart ayında içine girdiğimiz “kapanma” süreci, pek çok kişide olduğu gibi bende de birtakım sorgulamalara ve dönüşümlere zemin oldu. Yeni bir yola çıkıp yeni şeyler yapmam gerekiyordu. Nihayetinde en iyi bildiğim işi özgürce yapabileceğime kanaat getirdim ve Lejand’ı kurdum. Kimliklere hapsolmuş, çok sesliliğin boğulduğu bir evreden geçiyoruz ve yayıncılık sektörü de bundan nasibini alıyor. Amacım bu handikaplara düşmeden nitelikli ve çok sesli bir yayınevi profili oluşturmak.

Yola çıkınca fark ettim ki sektörün hemen her alanında tecrübeli çok sayıda arkadaşım vardı ve büyük destek gördüm. Yayıncılığın zor günler geçirdiği doğrudur.

İlk kitabınız Prens Sabahaddin’in Türkiye’ye Son İkaz adlı eseriydi. Kitap sosyal medyada da çeşitli şekillerde yer buldu. Olası tepki ve bunun getirdiği ilgi tahmin edilerek mi ilk yayın olarak bu eser seçildi?

Birkaç gerekçe var o kitabı seçmemizde. Öncelikle benim transkrip edip sadeleştirdiğim, yayına hazırladığım bir dosyaydı. İkincisi konjonktür uygundu ve ülkemizin 100 yıl öncenin meselelerinden sıyrılamamış olması, o dosyayı yeniden Türkiye’nin önüne koymayı gerekli kıldı. İfade ettiğiniz polemikler bile, kitapta Prens’in İttihatçılarla yaptığı tartışmanın tekrarıydı neredeyse.

Şu ana kadar sekiz eser yayınladınız. Bu sekiz eser tarih, politika, düşünce, inceleme-araştırma, hikaye ve sosyoloji alanlarından. Yayın politikanız bu multidisipliner tutumla mı devam edecek, yoksa sizi daha ağırlıklı göreceğimiz alan veya alanlar olacak mı?

Evet, kurgu eserlere biraz daha az yoğunlaşmakla birlikte sosyal bilimlerin hemen her alanında eserler yayınlamaya devam edeceğiz. İleride belli disiplinlere yoğunlaşacaktır Lejand fakat onların ne olacağını zaman gösterecek. Yaşam felsefem olan “hayatı olağan akışında yaşama” mottosunu Lejand da yaşasın istiyorum. Belki iki başlığa iltimas geçebilirim. Biri mesleki formasyonum olan tarih, diğeri de nitelikli çalışmalara çok ihtiyaç olduğunu düşündüğüm kültürel çalışmalar.

“Okunacak Şeyler” ile bizleri buluşturan Lejand Kitap’ın yakında yeni sürprizleri var mı kitapseverlere? Onu da sizden duymuş olalım.

Öncelikle şunu ifade edeyim; Lejand, okuyucusuna konu başlığından içeriğine, dil ve üslubundan tasarımdaki estetiğe kadar nitelikli eserler vadediyor. Temel haklara ve hürriyetlere saygılı, tüm sesleri duyan, tüm kimliklere açık ve fakat kimlik politikalarına kapalı bir yayıncılık performansı vadediyor. Her ay en az 3-4 kitap yayımlamak hedefimiz var.

Bir de portföyümüze dahil etmek istediğimiz, bizi heyecanlandıran yazarlar var ki onları zamanı geldiğinde okuyucumuzla paylaşırız.

Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?