Ayhan Koçkaya
Genellikle Sanayi Devrimi ve sonrasındaki Avrupa’yı, özellikle de İngiltere’yi konuşurken “suç batağındaki çocuklar” bahsi hemen hemen hiç konu edilmez. Genelde işçilerin durumu, çalışan sınıfın yaş ortalaması ile ilgileniriz. Charles Dickens ise Oliver Twist isimli romanıyla bizi bambaşka bir tablo ile baş başa bırakır: Suç ve çocuk.
Oliver Twist romanında okuduklarımız, yaşanması muhtemel bir kurgudan ibaret değildir. Charles Dickens 1850 yılında yazdığı bir makalesinde Londra’da sefalet içinde yaşayan otuz bin suçlu çocuk olduğundan bahseder. Dickens’ın Oliver Twist’ini okurken 1745 ile 1820 yılları arasında, Londra’da yaşayan 115.000 kişinin kapkaç, fuhuş vesair suçlarla hayatını kazandığını da hesaba katmamız gerekir. Böylelikle, bu veriler bize romanın sosyolojik altyapısı hakkında eşsiz bilgiler sunuyor diyebilir ve Oliver Twist romanını, tarihe ne denli şahitlik ettiğini de unutmadan, son derece ciddi bir gözle okumamız gerektiğini anlayabiliriz.
Londra ve Suç Şebekeleri
Oliver Twist romanının temelinde suç olgusu yatar. En büyük kabahati, kaldığı yoksullar evinde verilen yemeği istemek olan Oliver, ceza olarak yoksullar evinden bir başka yere gönderilir ve gönderildiği yerde gördüğü muameleden dolayı kaçıp Londra’ya gider. Oliver Londra’ya ulaşabilmek için haftalarca yürümek zorunda kalır. Londra’da zor zamanlar geçiren Oliver Twist, Elegeçmez (the Artful Dodger) lakabıyla bilinen bir yankesiciyle tanışır. Elegeçmez Oliver Twist’i Fagin ile yani kimsesiz çocukları devşirip kendisi için cepçilik yaptırtan Yahudi bir suçluyla tanıştırır. Fagin, Oliver’ın çok işine yarayacağını düşünür, onu kaptırmak istemez ve “eğitmek” için de elinden geleni yapar. Fakat Oliver Twist henüz ne ile karşılaştığının farkında değildir.
Kaçamayan Soyguncu
Fagin ekibindeki diğer iki çocukla birlikte Oliver’ı “iş için” Londra sokaklarında gönderdiğinde Oliver Twist hala dışarı ne için çıktıklarını bilmemektedir. Çocuklardan biri kitapçının önünde kitaplara bakınan bir kişiyi soyarken yakalanır, esas işi yapanlar kaçar fakat gördüklerine şaşıran Oliver kaçamaz, yakalanır. Dickens’ın deyimiyle, “bu durumlarda çoğunlukla olay yerine en son gelen kişi olan bir polis memuru” bu kez tam vaktinde gelip yakalar Oliver’ı.
Fakat Oliver Twist hapse atılmaz.
Diğer çocuklar tarafından hırsızlığa uğrayan Mr. Brownlow Oliver’ı evine götürür ve ona bakar.
Yazının tamamını Okur’un 14. sayısında bulabilirsiniz: https://bit.ly/2CBpiBG