Öykücülerin Çocuk Edebiyatına Kazandırılması Lazım
Melih Tuğtağ – Konuşan: Rabia Gülcan Kardaş
Yazar, çocuk edebiyatı emekçisi, editör, genel yayın yönetmeni, mühendis Melih Tuğtağ ile kendi serüvenini, çocuk yayıncılığını ve son zamanlarda ilgi çekici kitaplarıyla bildiğimiz Cezve Çocuk’u konuştuk.
İlk yazınız nerede yayımlandı? Yazma süreci nasıl başladı?
Matbu olarak yayınlanan ilk yazım galiba TRT Çocuk Dergisi’nde idi. Derginin kuruluşunda vardım. Daha önce dijitalde yayıncılık yapıyordum, daha edebiyat dergilerinde yazmaya da başlamamıştık. Yazmaya nasıl başladım sorusunun cevabı bende yok. Allah böyle murad etmiş, bununla ilgili fırsatları önümüze çıkartmış, bir sürü iyi orta açmış ve biz cüz’i irademizi çok kullanmayıp daha zuhurata tabi olarak gol atmışız o ortalara. Mesleğim yazarlık ama benim açımdan bunun üst başlığı üretken olmak.
Melih Tuğtağ çocuklar için yazmaya nasıl başladı?
Aslında hiç niyetim yoktu. Mühendisliği bıraktığımda reklamcı ve senarist olarak yazacağımı planlıyordum. O zaman çok enteliz, edebiyat dergilerinde yazıyorum bir yandan, acayip havam var. İşte genç şairin aymaz bir entelcilik oynama isteği vardır, onu oynuyorum her şeye burun kıvırıyorum. Fanzinlerdeydim, kenarda köşede, ana akımdan uzak durmaya çalışıyordum. Senaryo yazayım, reklamcılık yapayım paramı kazanayım, entelektüel olarak da şiirimi yazayım diyordum. Halen bana sorsanız şairim diyorum o ayrı bir mesele, yani şiir yazmasam da şairim.
Çocuklarla ilişkim çizgi roman ve çizgi film senaryosu üzerinden başladı. Tamamen iaşe kazanmak amaçlıydı ilk başlarda. Sonra Çağrı Cebeci bahsetti, bir yayınevi bir kitap yazdırmış, Çağrı Abiye de çizdirmiş. Yazıyı beğenmemişler, çizimleri beğenmişler. Melih yazar mısın, dedi. Ben de mizah yazıyorum zaten. Yazarız tabii ya niye yazmayalım, yazdıklarımızdan biri de çocuk kitabı olsun, diye düşünüp, tamam dedim. Deneme metni yazdım, bir saat içinde sözleşmeyi imzalıyoruz, dediler.
Yazının tamamını Okur’un 14. sayısında bulabilirsiniz: https://bit.ly/2CBpiBG