OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Rumeli’de Mareşal’in İzleri

Kâmil Büyüker

Hayatta iken şahit olanların ifadesiyle “emsalsiz bir tevazu abidesi” olan, Türk ordusunun her kademesinde görev almış, son mareşal (müşir) ve Cumhuriyet döneminin ilk Genelkurmay Başkanı (Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi) Fevzi Çakmak’ın gazetelerde tefrika halinde kalmış olan hatıraları Rumeli’de Son Demler ve Ötesi (Haz. Ali Birinci, Yusuf Turan Günaydın, Kopernik Yayınları, Aralık 2019) ismiyle iki ciltlik bir eser olarak yayımlandı. Eserin ilk ciltlik kısmı Tasvir (1947) gazetesinde “Mareşal Hayatını Anlatıyor” başlıklı tefrikadan oluşurken, ikinci cildi ise Cumhuriyet kurulduktan sonraki yaşananlar ve ancak ölümünden sonra neşredilen hatıralar, Mareşalle ve yakınlarıyla gerçekleştirilen röportajlar ve Arşiv Belgeleri (1923-1964) ile Mareşal Fevzi Çakmak kısmı ile 2. cilt tamamlanıyor.

“Ne Komünistliğim Kaldı, Ne Yobazlığım”

Giriş yazısında Ali Birinci’nin ifade ettiği üzere Osmanlı’nın son dönemi ve bilhassa Rumeli’de geçirilen son demler hakkında verilen tafsilatlı bilgiler hakikaten çok kıymetli. Bu açıdan da hatırat çok büyük bir ehemmiyet arz ediyor. Yayınlanan kitapta kendi kaleminden Mareşal’in çocukluk yıllarından başlayarak Rumeli’deki askeri faaliyetlerini etraflıca ve akıcı bir üslupla kaleme aldığı görülüyor. Diğer yandan bilhassa İnönü iktidarı döneminde maruz kaldığı muameleleri ve bu sebeple siyasi hayata atılmak zorunda kalışı bahsi geliyor ki bu bölümde Mareşal’in şu sözleri bu acı hakikati gözler önüne serer: “Ben daha politikaya girmeden önce bana reva görülen şeylerden sadece bir kısmını anlattım. Politikaya girdikten sonra ise iktidar partisinin gazeteleri tarafından bir kat daha ağırlaşan hücumlar ile karşılaştım. Ne komünistliğim kaldı, ne yobazlığım.” (s.44-45)

Muhalif Karakterde Dede Etkisi

Fevzi Çakmak’ın hayatını anlattığı bölümde üzerinde en fazla emeği olan ve tesirini hissettiği isimlerin başında dedesi Hacı Bekir Efendi geliyor. Dedesi hem orduda vazife almış hem de Camiü’l Ezher’de kendini yetiştirmiş. Bir dönem Tophane Müftülüğü de yapmıştır. Ama adı Kuleli Vakası diye anılan askerin ihtilal girişimini örgütlemesi dolayısıyla şöhret bulmuştur. Fevzi Çakmak’ın üzerinde de çok tesiri görülen bu zat, hem ilmi açıdan hem de ihtilalci bir ruh verme açısından Çakmak’ı da etkilemiştir. Kitabın ilerleyen sayfalarında daha öğrencilik yıllarında Fevzi Çakmak’ın II. Abdülhamid aleyhine yürüttüğü çalışmalarda dedesinin yaptığı telkinlerin rolü büyüktür…

Yazının tamamını Okur’un 14. sayısında bulabilirsiniz: https://bit.ly/2CBpiBG

Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?