Mesele Yazı İse Her Zevk Feda Edilebilir
Bu sayıda sorularımızı İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hocalarından Ekrem Demirli’ye yönelttik.
Bu sayıda sorularımızı İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hocalarından Ekrem Demirli’ye yönelttik.
“Ne Okur” Söyleşileri: Gökhan Özcan Konuşan: Fatma Kebire Gündüz Severek okuduğumuz yazarların çalışma alanlarına biraz daha yakından şahit olabilmek adına rutinlerine, zevklerine, ne okuduklarına, nasıl yazdıklarına dair bazı sorular hazırladık. “Ne Okur” köşemizin ilk konuğu Gökhan Özcan. Yeni Şafak gazetesinde Ters Köşe yazıları ile okumaya başlayıp, müdavimi
Söyleşi: Selahattin Yusuf Konuşan: Fatma Kebire Gündüz Okurların deneme, hikaye, roman ve şiirleri ile sevdiği yazar Selahattin Yusuf’un yeni romanı Eve Dönemezsin, Kasım ayında Turkuvaz Yayınları’ndan çıktı. Eser, yarı otobiyografik bir roman olduğundan, yazarın çocukluğuna da yakinen tanık olma imkanı bulduk. Biz de bu vesileyle Selahattin Yusuf
Fatma Kebire Gündüz Jeneriğini görmeden film izlemeye başlamak içinize sinmiyorsa eğer, kitap okumaya da en başından başlıyorsunuz kuvvetle muhtemel. Bazı okurlar, girişi veya önsözü bir an evvel satırlar arasında kaybolmak heyecanıyla atlayabiliyor, oysa bizim gibiler bu kısımları atlayınca kitap yarım kalacakmış hissiyatı ile huzursuzlanıyor. Bilhassa mevzubahis
Fatma Kebire Gündüz “Kadınların suskunluğu erkeklerin uçurumudur.” demişti vaktiyle bir radyocu ve eklemişti “Onlar konuştuğunda değil, asıl sustuğunda korkmak lazım.” Fatma Barbarosoğlu’nun İçimdeki Sazlar Başka Söz Başka isimli son kitabı da “Bazı kadınlar neden susar?” öyküsüyle başlıyor ve susan, saklanan, sessizce işine bakan, varlığıyla bilinmeyip, yokluğuyla
Güven Adıgüzel - Konuşan: Fatma Kebire Gündüz Güven Adıgüzel’i sıkı şiirleriyle tanıdık ve sevdik. Deneme kitaplarından uzak diyarlardaki güzel yürekli insanların hayat hikayelerini fonda enfes müzikler eşliğinde heyecanla okuduk. Yazarın iki şiir ve son kitabı ile birlikte yedi tane de deneme kitabı bulunmakta. Yeni kitabı vesilesiyle
Fatma Kebire Gündüz Serçelerin Ölümü ile başladı tanışıklığımız. Okurken iç geçirdiğim, gözlerimin buğulandığı, sarsıldığım kitaplar oldu muhakkak. Lakin hüngür hüngür ciğerim sökülürcesine ağladığım ilk kitap olduğu için de yazarın bir sonraki çıkacak kitabını merakla beklemiştim. Dikkatimi çeken önemli bir husus da yazarın kullandığı kelimeler olmuştu bu
Ahmet Murat - Konuşan: Fatma Kebire Gündüz Avarelik deyince aklımıza pek de olumlu şeyler gelmiyor fakat kitabınızda görgüsü olduktan sonra avarelikte bir beis yok hatta mutlaka olmalıdır diyorsunuz. Eğitimde eksik bıraktığımız parça bu olabilir mi? Sanat ve düşüncenin beslendiği kaynaklardan biri bu yönetilebilir avareliktir. Tembellik değil, görünmeyen,
Fatma Kebire Gündüz İşte bu kelimenin tam anlamıyla bir “karşılaşma” anı. Çünkü yine bir ilk buluşma ve kendi adıma uzun zamandır okumak istediğim yazarın yeni kitabıyla baş başa kalma zamanı. Aracısız, hesapsız, gönüllü bir yoldan çıkma. Azizler ve Haydutlar Selman Bayer’in yeni romanı. İlk romanı Kendi İçine
Fatma Kebire Gündüz İnsan diyor ki şimdi “Gökhan Özcan yaz, bırak” bundan sonra ne yazsan boş. Bu ismin altını ne ile doldurabilirsin? Ama editörün pek hoşuna gideceğini sanmam. Güç yetirdiğimiz kadarını yazmaya çalışacağız artık. Çok az yazar için bu cümleleri kurabiliriz zannediyorum. Ve işte huzurlarınızda o yazarlarımızın