|

Korkunun Anatomisi

Karakterlerin kendi aralarındaki mektuplaşmaları dahil hiçbir şey açıktan yazılmıyor. Daha doğrusu, belli ki yazılamıyor. Diktatörlüğün saldığı korkuyu derinden hissetmeyelim, onlar gibi yaşamayalım diye hisler kelimelerin ardına saklanmış. Rumeysa Betül Tuncay Bundan yıllar önce siyaset yaşamın her alanına nüfuz ediyor, insan davranışlarını bile belirliyormuş. Krallar, yöneticiler ne derse o oluyor; kimin ölmesi, kimin yaşaması gerektiğine karar…

|

Adı Yabancı Ama Kendisine Aşinayız: Ex Libris

Rumeysa Betül Tuncay Ex libris, yer aldığı kitabın değil kitap sahibinin bir göstergesidir; kitap ile kitap sahibi arasındaki bir bağdır. Kitap damgası olarak açıklayabileceğimiz ex libris kitapların kime ait olduğunu belirten bir mühürdür. Daha detaylı tarif etmek gerekirse, kitapseverlerin kitaplarının iç kapağına yapıştırdıkları üzerinde isimlerinin ve değişik konularda resimlerin yer aldığı küçük boyutlu baskıresimlerdir. Yani,…

|

Ödüller ve Kimlikler

İngiltere’deki Zanzibarlı Salim, Türkiye’deki Suriyeli Ahmed, Polonya’daki Ukraynalı Kristina… İsimler ve ülkeler farklı ama duygu aynı: Aidiyet ve kimlik arayışı. Rumeysa Betül Tuncay 2021 Nobel Edebiyat Ödülü’nü Tanzanya-Zanzibarlı Müslüman asıllı siyahi bir yazar olan Abdulrazak Gurnah’ın aldığı haberi beni içten içe sevindirmişti. Hem Afrikalı hem siyahi hem de Müslüman, vay be. Kimliğin her şey olduğu…

|

Çağa Yabani Bir Bozkırkurdu

Harry çağlar arasında sıkışmış bir münzevi, hiçbir zaman rahata kavuşamayacak bir karakter. Hayatı ve meziyetleri bir burjuvayı andırsa da ruhu yabanda dolaşıyor, ne tam medeni ne tam yabani. Rahata kavuşmayı, rahatlığın getirdiği bu pervasız mutluluğu da istemiyor zaten. Rumeysa Betül Tuncay Hesse’in de hayatından, kişiliğinden otobiyografik izler taşıyan Bozkırkurdu’na klasik bir modernite eleştirisi demek az…