Gülay Tunç – Konuşan: Emine Tokatlı
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1980, Sakarya doğumluyum. Matbaa Meslek Lisesi mezunuyum. 1998 yılından bu yana gazete, reklam ajansı ve son yıllarda yayıncılık sektöründe grafik tasarımcısı olarak çalışıyorum.
Kitap kapağı tasarlarken genelde ilham kaynağınız ne oluyor?
Açıkcası herhangi bir ilham kaynağım olmuyor. Şöyle ki kapak tasarımına başlamadan önce ilk sorum kitabın içeriği oluyor.
Devamında yazar yahut kitabı okuyan editör ile kitabın neden o ismi aldığı, içeriği ve verdiği mesaj ile ilgili soru-cevap şeklinde ilerleyen sohbetin ardından kitabın konseptine uygun bir çizgide tasarım yapmak için biraz ön araştırma yapıyorum. Son olarak bana hissettirdiği yahut düşündürdükleri ile somut bir tasarım ortaya çıkıyor.
Şu ana kadar yaptıklarınız içerisinde sizi en çok hangi kitap tasarımı zorladı? Neden?
Şu ya da bu diyemeyeceğim bir soru bu aslında… Sanırım çok hakim olmadığım bir konuda yahut ilgimi çekmeyen kitaplarda biraz zorlanıyorum.
Tasarım, kitabın satışında ne kadar etkili sizce? Kapağı özensiz hazırlanmış ama yazarın ismi nedeniyle çok satan epeyce kitap var.
Bence tasarım sadece kitap kapağı için önemli değil. Her zaman her yerde, hayatın içinde yer alan ve yer alabilecek bir
olgu. Dolayısıyla etkili bir rolü var fakat bu demek değil ki kitabı sadece tasarımı sattırır. Yazarın ismi, tanınmışlığı da bir o kadar önemli bir faktördür. Bu sebeple kapağı özensiz hazırlanmış çok satan kitaplar olduğu gibi içeriği aslında vasat olduğu halde kapak tasarımı sayesinde çok satan kitaplar da oluyor.
Söyleşinin tamamını Okur’un 15. sayısında bulabilirsiniz: bit.ly/3idf6PP