OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Türler Arasında Salınan Onat Kutlar Denemeciliği

Feyza Kartopu

Onat Kutlar belli bir türde karar kılıp o alana dair çalışmalar yapan bir yazardan öte, türler arasında gidip gelen, her çiçekten bir miktar tadarak başka başka çiçeklere konan bal arısı gibidir: Sürekli deneyen, farklı türlerde eserler veren bir edebiyat meraklısı.

Deneme de bu deneyişten nasibini alır. Güncele ve güncel üstüne yaslanan yanıyla denemelerini iki farklı çerçevede değerlendirmek mümkündür. Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan; ağırlıklı olarak basın, sinema ve güncel hayata dair yazıları Gündemdeki Konu isimli kitabında toplanmıştır. Türk sinemasına dair sert ve yer yer yapıcılıktan uzak eleştirileri; sansüre, çağdaşı olan senaristlere, Batı sinemacılığı ile Türk sinemasının mukayesesine kadar pek çok yazısı da Sinema… Sinema isimli kitabında toplanmıştır.

Tüm bunlar, zaman zaman yanlı da olsa, dönemin entelektüel bir yorumu olması açısından önemlidir fakat burada da başka bir soru işareti doğar: Deneme güncele ve şimdiye yaslanan bir tür müdür? Bir başka soru daha: Deneme, yaşanılan dönemin salt aktarımından ve kritiğinden ibaret olursa çağlar üstüne hitap edebilmesi mümkün müdür? Turan Karatas’ın bu sorulara
verdiği yanıt önemlidir, “Deneme güncelin tozunu üzerinden silkelemedikçe sonraki vakitlere kalacağını temin eden niteliklerden mahrum kalır. Güncelden ilham alır, malzeme devşirebilir fakat o biricik olaya, o güne, o ana takılıp kalmamalıdır.”

Gündemdeki Konu ve Sinema… Sinema’daki yazılar güncelin ağına takılı kaldığı gibi bilhassa sinema alanında, yüzünü tek
bir yöne döndüren metinler olduğu da söylenebilir. Bu denemeler, yalnızca dünün dinleyicisinin dikkatini çekebilecek
ancak günümüz okurunu kendine bağlayamayacak türde metinlerdir.

Bu Hangi Türün Türküsü?

Mektup adı altında yayına hazırlanan fakat denemenin sınırları içerisinde değerlendirmenin daha uygun olacağı Yeter ki Kararmasın ve Bahar İsyancı’dır isimli kitaplar, Onat Kutlar’ın imgeci ve metaforik dilini yansıtan metinler olduğu gibi deneme türünün de iyi örneklerindendir. Bilhassa Bahar İsyancıdır okunduğunda siire ve öyküye yaslanması sebebiyle akla, “Peki, ama şimdi bu metinleri hangi türün sınırları içinde degerlendireceğiz?” sorusu gelebilir. Fethi Naci bu soruya kendince bir yanıt vererek, “Bence çoğu hikaye bu yazıların,” demiştir.

 

Yazının tamamını Okur’un 15. sayısında bulabilirsiniz: bit.ly/3idf6PP

Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?