OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Yazarın Önüne Geçen Efsanevi Roman Karakterleri

Okan Erdağı

Hepimiz efsanevi yaratıklara, varlıklara ister istemez inanırız. Bir kısmına içinde bulunduğumuz coğrafyadan, kültürden dolayı bir kısmına ise fantastiğin ruhundaki çekicilikten dolayı inanırız. Küçükken annemizin ya da ninelerimizin bizlere anlattığı masallar, bu masalların içinde yaşadığımız coğrafyanın sözlü edebiyatından aşina olduğumuz şahmeran, simurg, gulyabani gibi karakterlerle çoğumuzun sayabileceği bir liste uzar gider.

Yazarının Bir Adım Önünde

Bunun yanında bir de yazılı edebiyat ürünü olan roman veya hikayelerden okurun zihninde yer etmiş karakterler, varlıklar vardır ki sözlü anlatımdan doğan karakterlerin uzağında, adeta okurun yanı başında, bizimle varlıklarını sürdürür. Bu karakterler roman veya hikaye içerisinde -ister büyük ister küçük bir role sahip olsun- okurun gözünde öylesine büyür ki, Manguel’in deyimiyle kanlı canlı bir hale gelir. Üstelik bu karakterlerin zihnimizde yer edinmesi için bir canavar veya yaratık olmasına da gerek yoktur. Hal böyle olunca bununla da kalmayan okur okuduğu anlatıdaki karakteri öylesine benimser, yüceltir ki bir süre sonra karakter, yazarının yani onu var edip karanlıktan çıkaranın dahi önüne geçer ve ondan daha fazla üne kavuşarak efsaneleşir. YKY tarafından dilimize kazandırılan Efsanevi Yaratıklar, yazar ve eleştirmen Alberto Manguel’in deneme-eleştiri kitabı. Kitap, içerisinde 37 denemeyi barındırıyor. Her deneme bir roman veya hikaye kahramanına, karakterin kitap içerisindeki hayatından uzaklaşıp zihnimizde devleşen varlığına eğiliyor. Bu karakterler içerisinde; Sinbad, Alice, Drakula, Don Kişot, Don Juan, Faust, Kırmızı Başlıklı Kız, Heidi’nin Dedesi ve Hacivat ile Karagöz’e kadar yazıldıkları tarihten itibaren zihinlerde kendisine yer edinen birçok eser ve karakter bulunuyor.

Baş Karakter Nasıl İnşa Edilir?

Manguel, her denemesinde bir yan karakteri, kahramanı veya kitabın ortaya çıkış-gelişim hikayesini merkeze alıyor. Sözgelimi, Kırmızı Başlıklı Kız ile ilgili yazısında kız ve açgözlü kurdun gerek kişiliklerini gerekse meselenin felsefi yönlerini işliyor. Tabii masalın geçmişine, ortaya ilk çıktığı coğrafyaya değinmeyi de ihmal etmeden…

Yazının tamamını Okur’un 14. sayısında bulabilirsiniz: https://bit.ly/2CBpiBG

Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?