OKUR, Kitaplar Yalnız Kalmasın Diye Çıktı
 

Yeniçerilik Kaldırılırken Bektaşi Tekkeleri Neden Kapatıldı?

Gökhan Gökçek

Eser baştan sona belgelere dayalı bir şekilde hazırlanmış. Bunu öncelikle belirtmek lazım. Yeniçeri Ocakları’nın kapatılma süreci ile başlıyor eser. Ocağın kapatılmasına kadar gelinen sürecin son anları, kırılma noktaları ise kitabı ilgi çekici kılıyor.

Yeniçeri Ocağı’nı ıslah girişimi Osmanlı için önemli bir adım olarak görülüyor. Lakin eski kurumların ve mensupların yenileşme girişimine karşı tavırları hiç değişmiyor: Red! Özellikle askeri yapılar kökten bir yeniliği asla kabul etmezler ve statükonun yanında olurlar. (Merak edenler Samuray-Japonya ilişkisine bakabilirler.)

Duraklama dönemi ile beraber yeniçerilerin disiplinsiz tavırları ve bir anlamda yaptığı ‘zorbalıklar’ sonlarını hazırlıyor. Ocağın kaldırılma sürecine uzun vadeli etki eden unsurlar arasında bazı Bektaşi şeyhleri, dervişleri gösteriliyor. Yine Şiiliğe matuf olarak İran-Türk savaşı esnasında bazı Bektaşi babalarının Şah’ı ve askerlerini bekledikleri iddiası ise bugün için bile tartışmalara sebep olabilecek bir mahiyet taşıyor.

Yine belgelere dayalı olarak tarikatın kapatılması, mensuplarının başta Yeniçeriler ile ilintisinden mülhem olmak üzere yaptıkları tahribattan kaynaklı olarak takip edilmesine ilişkin detaylar aktarılıyor. Yeniçeriler I. Murat ile devlet düzeninde önemli bir yer almış ve pek çok önemli işi başarmış grubun mensupları. Onları ortadan kaldırmak için fetvalar da alınıyor. Geleneğe göre ‘fetvasız iş yapılmaz’ ilkesi de bu girişimin başka bir sebebi.

Yeniçeriler ile iç içe olan Bektaşilerin karşı karşıya kaldığı sonuçlar eserin belki de en dikkat çekici bölümü. Bektaşilik için Kırşehir’de bulunan Hacı Bektaş Veli Tekkesi merkez kabul edilir. Yurt sathındaki tüm Bektaşilerin manen en büyükleri burada bulunur, postta oturur. Bektaşi tekkelerinin kapatılma sürecinde mezkur tekkede ise Hamdullah Efendi bulunmaktadır. Eser, onun da sürgün edilişini ele alıyor. Hamdullah Efendi’nin süreçten mülhem olarak dramatik bir halde sürgüne maruz kalışı ve sürgün yeri olan Amasya’da vefatı anlatılıyor.

Tahkir Amaçlı Tabirler

Bektaşilik’e dair tedbirler artıyor. Başta Sultan II. Mahmud’un fermanları olmak üzere birçok evrakta Bektaşiler için “Rafızi, mülhid, Alevi” gibi kavramlar kullanılıyor. Tamamen tahkir amaçlı kullanılan bu tabirler ile beraber ciddi bir propaganda gelişiyor. Bu kadar keskin propagandanın amacı ise halkın tepkisini azaltıp, Bektaşiler üzerinden Yeniçeriliğin dirilmesini önlemek olarak yorumlanabilir.

Yaşanılan hadiseler ile beraber toplumda yekun olan Bektaşiler için yeni bir yol deneniyor; ehlileştirmek. Bu amaçla sürgünler Sünni kesimlerin, ulemanın etkin olduğu yerlere yapılıyor. Bektaşi tekkelerine Nakşibende şeyhleri atanarak onların sözümona İslamdışı görülen tavırları ehlileştirilmek isteniyor. Bu anlamda gelişen süreç ve yasaklı yılları bu eserden okumak mümkün.

Henüz yorum yok...

Yorum yapmak ister misiniz?